20120627

Iskarta

Saat 14:32
Buralarda ters yönde giden arabalar var ve trafik olmadığından ters yönde gitmeyip yolu dolanan adamı aptaldan sayarlar.Ankaramda boğucu bir sıcak: olgunlar, son moda romanlar... Benim parkımda kuğu fotoğrafı çekmeyi maharet sayanlar.Leopar desenli pantolonu,çift asfalt dudaklarıyla Duygu kale önünde maziye dalar. Peki senin oralar,,,,  nasıllar? -ki ben bilmem oraları,bilmek istemem. Sıcak,bol sigara,karnım aç/kimin umrunda daha pek çok sebep var aslında, sana aşık bir kedi olup senin çöplüklerinde dolanmak istememin ama kimin umurunda?

Burda dağlar denize,
karşı nasıllar hiç bilemedim.Pek çok dağ var ve denizlerin size kalmasının isyanında değilim artık.Yorgunum. Bana çok soru soran insanlar biriktirdim etrafımda.Tanrıdan kopya çekip neden'e nasip, niye'ye bilmem diyerek geçiyor günlerim. Herşeyi bilmeye kalkan adam değilim artık.Yorgunum.

Biliyor musun,
burdaki çocuklar aptal.Bunu farkettiğim ilk an, burayla ilgili beni en çok korkutan bu olmuştu.Buralarda aptallık,büyük umutlardan kadere acı transfer.Aptal olmazsan ölürsün buralarda.İşte tam da bu sebepten Bak şurası dünyanın en büyük pazarı dediğimde beni lütfen anla. Ve bu "lütfen" yalnız sana çünkü buralarda "lütfen" leri vururlar. Vurdumduymazlıkla, o umursuz bakışlarla, yaşamadığını sessizce bağıran, kalbi taş bağlamamış kalbi olmadığından kendine taştan kalp yapmış adamlar tarafından -ağzından çıkan tüm lütfen'ler- havada asılı bırakılırlar.

Hep geçmişmidir güzel olan,
Çocukluğum geliyor aklıma anneannemin evinde herkes toplanmış -ki dayım ölü değil mesela, hakeza çocukları da yetim değil, yengem o günlerde de salak ama dul bi salak değil. Koştur koştur gittiğim yasemin pastanesinden aldığım yarımkilo roma dondurması, geceleri meydan lokantasının üst katında pencereden ayaklarımı sallandırıp karpuz yerken aşık olduğum gece kokusu.
Düşünüyorum,
çok da güzel günler yaşadım
-ki
bundan sonrası o günlerden olmayacak.

Kolalı gömleklerim var, ütüsüne terin damlamamış. Kasabı,manavı tanıyorum -ki ne kadar memur varsa hemen tanışıyor ibneler vefakat bizim olmayan evimize misafir gelmez.Sen benden vazgeçtin akabinde ben benden. Sen beni inanırdın vefakat inanmıyor bana kimse.

Bunaldın biliyorum,
anlattıklarımdan. Sen de herkesin hayatı aynı'cılardan oldun. Belki de herkesin hayatı aynıdır ama bazılarımızın hayatı seninle geçiyor.

yirmiyedihaziranikibinonikiyirmikiyirmisekiz
uzaklarda biyer...

2 kişi karşıladı;:

MeRiÇ 28 Haziran, 2012 03:40  

rezervi yapılmış hüzünler atlası git gide işliyor içine... oralarda bir vakit ıskartaya çıkmış ömür olsa gerek

Godsyndrome 29 Haziran, 2012 20:21  

meriç:ne desem bilemedim.

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP