20111005

Otobüs

Sen hiç yazmaktan usandın mı Kemalettin?
Burayı kastetmiyorum, beynine yazdıklarını soruyorum.
Her ihtimali hesaplıyorsun ya hani,
her ihtimali hesaplayan adamlar genelde,
en olasılıksız ihtimallerin çilesini çekmiş olanlardır çünkü.
bu yüzden" her ihtimal"le kastedilen aslında normalde gerçekleşmemesi gereken ihtimallerdir.
Bu yüzden herşeyi elli kere düşünürsün,alışkanlık olur.
Patates soyarken,tv izlerken,gömleğini ütülerken...
Kendini kontrol manyağı sanırsın ama aslında,
manyakça kontrol edilmen demektir bu.
Kendi cümlende özne olmaktan çıkıp "ama" gibi "şey" gibi her yere kullanılabilen yavşak bi bağlaç olmuşsundur.
Evin bir köşesinde içilmeyen bi paket sigara durur,mahzun bi votka,cüzdanında hiç harcanmayan bikaç lira,aklında telefon numaraları.
Otobüse bindiğinde güneşin ne tarafa düşeceğini hesaplayarak başlarsın,hangi koltuk sahibinin en erken kalkacağını tahmin etmeye çalışırsın.Beynin sürekli en boktan şeyleri hesaplar zira sadece yaşaman gereken hiçbir şey kalmamıştır hayatında.
Bi kız gelir bazen "ayy" ne çok sever, sonra başlar "ah bu mesafeler" sonra özlemeler falan, her adımı bilirsin.
Otobüs muavini olmaktır aşktaki vazifen.
Muavin her yere mi gidiyordur Kemalettin,
yoksa aslında hiç gitmiyor mudur?

Bırakmak istersin bazen.Düşünmemek.Hayat bırakmaz Kemalettin, hayat boşluk bırakmaz. Sen doldurmazsan hayat kafasına göre doldurur.Birden kendini yanlış otobüste bulursun. Bu yüzden hesaplamaya devam edersin.Araya senin beklemediğin, beklemediğin halde sana sorulmadan rezerve edilmiş misafirler girer.Biri kanser olur bazen, bi borç gelir sırtına yüklenir, orospu çocuğunun biri sırtarır bazen bu nerden çıktı dersin.
Atlatırsın, bi şekilde atlatırsın.Ustasındır Kemalettin illaki atlatırsın. Mesela ben her konuda mazeret bulabilirim,binbir çeşit yalan söyleyebilirim.Benim kadar yalan duysaydın sen de ustalaşırdın Kemalettin.Vazgeçersin sonra herşeyi çok yapmaya başlarsın. Çok içersin mesela ama işte ne bir manzaran vardır karşında ne bir dost yanında.Çok kadın tanırsın ya da...
ama bak bu da yalan Kemalettin, hiç bi kadını hiç bir zaman tanıyamazsın aslında.
Acımasızlık gelir ardından.Kimse senin kadar mutsuz değildir, kimsenin derdi seninki kadar değildir, kimsenin acısı umrunda değildir.Şanslıysan çabuk biter bu yalanların.
Ne garip değil mi Kemalettin.Bu benim hayatım.Bu hayatın anasını siken de benim. Ama şimdi tam bu vakitlerde yani öğlen diyorum saat biriyirmi geçe sanki yoldan geçiyordum tuttular beni bu hayatın içine attılar.Tut da yıkılmasın der gibi.En acil en kestirme çözümleri buluyorum, en basit tedavileri yapıyorum, kanama durmuş gibi hani iç kanama yoksa yani... ama ne konuşuyor ne yürüyor bildiğin bilinçsiz bu hasta.Ben doktorluktan ne anlarım Kemalettin.
Galiba yoruluyorum Kemalettin,
günler geçiyor her geçen gün
o mutlaka geleceğini sandığım günün gelmeyeceğini haber verir gibi geçiyor,
o gün hangi gündü,
unutmaya başladım Kemalettin.

7 kişi karşıladı;:

UYKUSUZ// UYURGEZER 05 Ekim, 2011 15:05  

bu kemalettinin de işi zor ama .. UYRGZR-.-

Ateş Böceği 05 Ekim, 2011 15:16  

Aslında bazen bilmek ,bilmemekten çok daha iyidir..

Godsyndrome 05 Ekim, 2011 22:40  

uyurgezer:niye mal gibi duruyor sadece nesi zor.

ateşböceği:kimbilir?

MeRiÇ 06 Ekim, 2011 00:10  

yorulma müdür Kemalettin'e pasla yoranları..

Adsız 06 Ekim, 2011 00:46  

Nedense hep sen Kemalettin’e şikâyet ediyorsun. Bir gün sen sor “Sen nasılsın? Sende hayat nasıl gidiyor Kemalettin? diye. Belki onunda sana söyleyecekleri vardır…

Godsyndrome 06 Ekim, 2011 19:27  

Meriç:belki de o kemalettin sensindir müdür.

balistes:şizofrene meyilli olduğun gün gibi ortada.

MeRiÇ 07 Ekim, 2011 16:58  

olur müdür, kemalettine benzemeyen insan mı kaldı...

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP