Mandolin
...Sonra işte önemsiz bir mevzuda ciddi ciddi konuşuyordum hatta sanırım gerçekten ciddiydim. Sonra adamın biri geldi ben o adamla da ciddi ciddi konuştum.Çok dertliydi alttan aldım, bir hatadır olmuş dedim.Normalde o adamın gözlerini kelimelerle bile morartabilirdim.Ama kibir de parti gibi bir hayatın olduğunda üstüne yakışan elbisevari hislerden biriydi.Ve ben partilere katılmayalı çok olmuştu.
Buralarda osho tuhaf, mevlana komik, schopenhauer yakışıksız oluyordu.
karamsar olmak değildi bu,
kabulleniş sayılmazdı.
ibneliğe övgüydü zira ibneliğin bu kadarı sadece övülürdü.
akşamüzeri bi duvara sırtını dayayıp havadan sudan konuşmaktı artık hayat.
basit bir soruydu aslında sadece.
niye diye sordu.
hayat bazılarımızı yatırıp sikiyor kaldırıp sikiyor ondan sanırım dedim.
katıla katıla güldük...
sigaranın adisi makbuldü artık ucuz olduğundan değil de adiliğe duyulan alışkanlıktan sanırım. Ne kadarını kazanabileceğinizi öğrendiğinizde artık tatlı gelen soru ne kadarını kaybedebileceğiniz oluyordu.Uzaklara gidebilecek nefesimiz de yoktu aslında kendimizden başladık.Öyle bir hevesti ki bu ölmeye ne zaman başladığımızı unuttuk.
Sonra?
Sonrası iyilik güzellik.
3 kişi karşıladı;:
her sabah iş yerinde seni okuyorum hayata olan bakışın düşüncelerimi değiştiyor yada perçinliyor :)
duygu:benim pencere biraz kasvetli tavsiye etmem.
kasvetli belki ama doğrular var yada bir türlü doğru olmasını istemediğin doğrular çünkü insan bazen gerçeklere çözüm getiremiyor senin yazıların en azından bu gerçekleri yönetmek konusunda oldukça yardımcı oluyor
Yorum Gönder