20090709

Saçmasapan

Bugün bayan wolf'un yazdıklarıyla gaza geldim.Gittim süt ve yumurtayı aldım.Ben sanat filmlerini sevmem,sevmek isterim ama sevmem.O yüzden eve dönerken aklımda sadece çocuk-kene öğrendiğim;Erken yatarım erken kalkarım, bir yumurtayı sütle çarparım şarkısına çağrışım yaptı filmler.Eve geldim kurt gibi açtım,ki ben günde sadece bir öğün yerim, ki sadece akşamları yerim ki yemeden bile yaşayabilirim.En azından ben buna inanıyorum,yaşamayazsın deyip asabımı bozmayın.

Sonra gözüm tabaktaki domatese takıldı,domatesten dayımın çiftliğine,çiftlikten yıllar evvel bana taşıtılan bi kamyon karpuza geldim.Benim taşıdığım o karpuzlar 10 kuruşa satılıyordu,bildiğin yüzbinlira ki o zamanlarda da değerli değildi.Karpuz yetiştirmek salakça birşeydi.Dayıma salak olduğunu sölememiştim gerçi salak da sayılmazdı ama o gün bugündür karpuzla aramız hiç iyi olmadı.

Onları taşıyana kadar anam ağlamıştı,anamla beraber tüm kemiklerim, o zamanlar profesyonel olarak kullanmadığım belim,akabinde bileklerim,detayında serçe parmağım ağrımıştı bu ağrıları çeker-kene ki o zamanlar kene tehlikesi yoktu anadolumda tarım reformu yapmıştım kafamda. Mustafa Kemal'in de dayısının çiftliği vardı.Bu benzerlik yeterdi belki ama artar mıydı? Bütün bunlardan sonra masada duran domates tekrar gözümde netleşti.Gözüm belki dalmıştı, belki misafirin geleceğini bildiğinden artist ayağına yatmıştı bilemiyorum.

Sonra ben sütü ve yumurtayı izlemek istedim.Hangisini önce izleyeceğimi internette aratmıştım. Kendimden utanıyordum.Hani her türlü bilgi önemlidir diyen godsy,ne hallere gelmişti.
Bunu ararken gözüm msn listesine takıldı.Benim için dünyanın en şaşırtıcı uğraşıydı.Listedekileri düşündüm.Bazıları beni engellemişti.Geçerli gerekçeleri vardı sıkmıştım çünkü,rahatsız etmiştim,çok konuşmuştum,az konuşmuştum.Bazıları hep meşguldu ama niye ben hiç meşgul olamıyordum.

Sonra bi arkadaşımla konuşmaya başladım,hayatını kurcaladım,hayatındakileri yaftaladım. Üstüme vazife değildi ve ben çoktandır vazifesiz işlerin adamı olmuştum.Bu arada hala o filmleri izlememiştim.İş yapmaktan kaçar bir halim vardı.O kadar ki film izlemek bile bana bir "iş" gibi geliyordu artık.

Çoktandır aynı soruyu düşünüyordum.Kendi cinayetimin neresinde ve hangi öğesiyim acaba diye.Yine bu soruya takıldı zihnim,oysa zihin değil aklım takılmalıydı.Akıl bende ne gezerdi.Yine kendi açtığım çukura düşmüştüm.Ben bu çukurdan hiç çıkamayacaktım.Fahri çukurcalıydım.
 Niye böyle bir çöplüktü zihnim gecenin bu saatinde niye saçmalamaktaydım.Aslında günün her saati için saçmalama potansiyeline sahiptim.Atıl kullanıyordum kaynaklarımı.Bir sigara daha yaktım,kanser olmalıydım.

15 kişi karşıladı;:

Arka Sıra HANEDANI 09 Temmuz, 2009 01:56  

yafta? ;)))))

brk

Godsyndrome 09 Temmuz, 2009 02:07  

burak:söz meclisten dışarı ;)

Adsız 09 Temmuz, 2009 02:09  

Omo reklamına benzer olacak ama: Saçmalamak güzeldir! (:

bi dost 09 Temmuz, 2009 02:11  

süt ve yumurta ne alaka hakkaten anlamadım ama.. ama işte, ama bunalım yazıları sevdiriyosun sen bana..

Godsyndrome 09 Temmuz, 2009 02:28  

Sersang:en sevdiğim yazılar saçmaladıklarım zaten de bu sefer kendimi aştım.

Bi dost:Bu yazıda herhangi bir alaka bekleme sakın :D

Arzu Breda 09 Temmuz, 2009 09:19  

Godsycim,

Sen böyle saçmalamaya devam et. Zamanla, çok mükemmel saçmalara sahip olacaksın.

Gerçekten!.. İnan bak, doğru söylüyorum.

Sevgiler yolluyorum.. :)) Almayı unutma, posta kutundan..

Godsyndrome 09 Temmuz, 2009 12:03  

Arzu Breda:Sağolasın ben de mükemmel saçmalama yolunda olduğumu hissediyorum zaten :D

DORİS 09 Temmuz, 2009 12:24  

diş ağrın geçmiş heralde:)
yine döktürmüşün valla. bağlantılarına bayılıyorum senin. hiç alakasız şeyleri birleştiriveriyorsun:))

Godsyndrome 09 Temmuz, 2009 12:33  

doris:teşekkür ederim :)

Adsız 09 Temmuz, 2009 13:05  

öncelikle; kımıl zararlısı gibi hissetmeme sebebiyet verdiğin için öncellikle teşekkürlerimi sunarım.kaldı ki ilk kez böyle hissediyorum ve çok güzel, dokunaklı bir duygu imiş, çok sevdim.:)

sonracığıma; süt ve yumurta filmlerini de sanat filmi sevmemene istinaden ne yapman gerektiğine değinesim var.
en yakın markete gidip,
"abi ben süt-yumurta dedim bana bunları vermişler, essahlarıyla takas edebilir miyim?" dersen, bakkal "al koç, bu süt bu yumurta, filmlerde sen de kalsın" diye acınası gözlerle sana bakacak, sen de kısa günün karı,ağzında bir garip ezgi...

Godsyndrome 09 Temmuz, 2009 13:36  

winston wolf:bence "şu ibiş bile sayemde bir-iki film izlemiş olacak,ayırın cennetteki yerimi" şeklinde sevinmen gerekliydi. yalnız ilginç olan şu ki daha evvel o kadar deneysel çalışmalarda bulunup başarısız olmama rağmen bu iki filmi de sevdim o yüzden teşekkürlerimi sunarım :)

anıl 10 Temmuz, 2009 15:39  

abi süt, yumurta damardan girmişsin olaya, deseydin önerirdim bir şeyler:)
bu arada uzun zamandır girmemiştim, şekil olmuş sayfa,çok cool:)

Godsyndrome 10 Temmuz, 2009 20:42  

a.s:mail atcam sana orda şeyderiz durumu:)

Zeugma 11 Temmuz, 2009 15:11  

Süper yazmışsın yaa..
Çok beğendim..Üstelik imlaya da dikkat edilmiş..
Neyse, kızıyordum ben sana ''kekik yağı'' denemediğin için..

Affettim artıkın:)))

Godsyndrome 11 Temmuz, 2009 20:32  

zeugma:abla bulamadım,bulsam denerdim :D

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP