Salı
Ben Dr.B'nin en çok yavaş oyuna ayar oluşunu severim.
Bugün dört kez aynı şarkıya denk geldim."kadere bak"
-ki kadere bakamıyorum.
eski zaman zifafları gibi kadere bakmak. Duvağı kaldırıyorsun: yüzü mü güzel,huyu mu güzel ya da bununla bir ömür nasıl geçer!
bazen şair olasım geliyor;
ah yine gece, yorgan diktirsem yarin derisinden.
Sonra da işte canım şarap içmek istedi, içemedim tabi.Takımelbisesinden matara çıkaran adamlara imrenmekle geçti günümün iki saniyesi.
Onaltıdefa NASIL diye sordum kendime.Kendim artık, bilmiyorum demek bile istemedi.
Öde lan borcunu dedim adamın birine,adamda da para yokmuş iyi mi?Dedim ki kredi kartından çek kardeşim.Adam da kredi kartım yok ki ben kredi kartı sevmiyorum dedi.Lükse bak.İşte böyle lüksleri olmalı insanın.Ben de akşam yatmadan evvel bir dal davidoff tüttürüp türk kahvesi içerken muhayyer kürdi nameler dinlemek isterdim eskiden,sonradan geçti.
Vesselam gün diye bir hiç daha geçti.Düşünceler ışık hızında geçiyor jeremy,çoğu kez bir işe yaramıyor,kimseye anlatılmıyor,anlatıldığı durumlarda anlaşılmıyor.Ama hayat öyle mi? Nasıl da yavaş, sinirbozucu yavaş,yavşak yavaş.Kur ve felek sabit kalırsa otuzikiyıl sonra mutlu olacağım hesaplarıma göre ve tabii ki ben sabit kalmayacağımdan bi torunum ve portakal bahçem olsaydı keşke diye üzüleceğim.Böyle böyle kaybolacak dünyadan Zal'oğlu Rüstem hikayeleri.
Sabahın yaklaşmasının matemindeyim şu saat.Piyasa romanlarından etkilenip rüya görmek istiyorum. Endülüste bir tüccarım mesela otuzikibağ ve yüzlerce baharat.Acaba diyorum mutlu olmayı başarabilenlere de bu kadar yavaş mı geliyordur hayat?
2 kişi karşıladı;:
şarap içmek istediyse canı; herkes, istediği yer ve saatte içebilmeli şarabını.. aksi takdirde özgür değiliz demektir ve özgür olmak, mutlu olmaktan önemlidir...
çünkü özgürlük, mutsuzluğumuzu yaşayabilmek için lazım; en azından...
"sabahın yakşamasının matemindeyim" :) aynı durumdayım şu an.
Yorum Gönder