20101201

Sonra Diyosunuz Ki

Başlıktan devam ederekten Amma Mutsuzsun amma yakınıyorsun godsy diyosunuz ya gel de mutlu ol aq.Şu an saat 4.20 ve ben yeni uyandım Neden?Akşam 8'de tv karşısında uyuyakalmışım çünkü.Uyandıktan 22 saniye sonra -ki beynimin uyandığımı farketmesi bu kadar bi zaman alıyor.Git banyoya da belki lavaboda bardağın içinde takma dişlerini de bulursun diye eleştirdim kendimi.Burda ihtiyarlara yer yok oğlum dedim. Tüm hayallerimi beyaz bi şahin alıp liseli tavlamak süslerken bunama/yaşlanma/bi gözü toprağa bakma belirtileri göstermemin sebebi sürekli ihtiyarlarla muhatap olmam olabilir.Zaten sabahın köründe gelen ninenin burası neden halkbankası değil sorusu hala kafamı kurcalamakta.Çok ters bi soru sordu septik teyze.Birisi çalıştığınız yere gelip burası neden halkbankası değil diye sorabilir o yüzden hazırlıklı olun bence.
Herşey bununla bitmedi tabi öğrenim kredisi borcum neğader acaba la diye merak ettim bugün insan bunu niye merak eder allah belanı versin merak etmeseydin ya diye lanetler yağdırdım kendime sonra.Zira 8720 lira borçlu çıktım.5 sene üniverste okudum(kalmadım lan hazırlık okudum) Bana orada 8720 lira edebilecek bişey öğretilmedi.Bunlar yetmiyormuş gibi 3 gün sonra kurum zoruyla giriceğim sınavla ilgili olaraktan sevgili kurumumun biz size şurdan çalışın demiştik ama ordan çıkmayacakmış şöyle bi kitap var onu bulun ordan çalışın türü bi mail yollamasıyla hepten şok-e oldum.Benim burada değil o kitabı bulmam her buğday tenli orta sınıf türk vatandaşının incili sayılabilecek bi doğan cüceloğlu kitabı bulmam bile olasılık dışıyken 3 günde o kitabı bulup nasıl çalışıcağım hala muamma.
Tabii ayda 5000 dollar kazanan istanbulun nezih semtlerinde rum evlerinde oturup haftasonları rumelihisarında brunch keyfi yapan bazı arkadaşlar (isim vermek istemiyorum o kendini biliyor) gelip amma mızmızsın diye yorumlarda bulunuyor.
Farkettim ki ben artıkın asla evin içinde yeppa yeppa ariba andale diye koşuşturan speedy gonzoles olamayacağım.Ben artık sıkıntıdan bi tomar A4 kağıdını alıp pearl harbor istilasını kendi evimde canlandırmakla uğraşamayacağım.Yani nasıl desem eskiden monologlarımın yüzde 80 ini tanrıya çemkirmeye adamışken artık onunla uğraşcak halim bile yok.770 gider hesabımı epeyce doldurduğumu düşünüyor ve gidiyorum(bütün aşklar yüreğimde gidiyorum kokun hala üzerimdeeeeğğ...not: genç olmayabilirim ama iğrençliğim baki)

8 kişi karşıladı;:

victorvandort 01 Aralık, 2010 08:27  

770 gider hesabı he? durum kötü abicim:)

UYKUSUZ// UYURGEZER 01 Aralık, 2010 08:29  

Yav, derdimi ummana döktüm halik bilmezse balık bilir cinsinden söyleneceğine yazsana müritlerine kitabın adını sanını da bi gün içinde artık has mı olur öz mü olur bi otobüsün yağız delikanlı muavinine verelim(kitabı-yanlış anlamayalım)sana ulaştıralım. Kargo demiyorum, "kargo bile ulaşmıyo buralara diye çemkirme. Ayrıca abla tavsiyesi; doktoruydu, öğretmeniydi, mülk-i amirleriydi çoğu dışardan gelmiştir oraların, git bi arkadaşlık kur, iki sohbet et, şu günlerde bir haftalık hastalık izni ne işine yarardı, gelirdin Ankara'ya kitabını alırdın, çalışıdın, raporun bittiği günü sınav gününe denk getircen ama girerdın sınava, paşa paşa dönerdin. Çemkirme.. Çalış:))
U(YKSZ)

Ateş Böceği 01 Aralık, 2010 08:36  

yok yok bişiy olmaz 770 gider hesabındaki giderlerin çoğu 120'den ötürü :) eğer yeteri kadar yatırım yaparsan bu işide alnının akıyla atlatırsın..

aşkımız baki..

kib.öp.bye.

bi dost 01 Aralık, 2010 13:10  

kıyamam ya, hava kararmadan uyuyakalıyo :( bebekteki villamda yaşatamadım seni ama mezarın benden godsy emmi. boğaz manzaralı olucak böyle, hadi iyisin :p

hayalperest.im 01 Aralık, 2010 14:35  

ahahaha :) orası neden halkbankası değil godsy? bu sorunun cevabını bulursan hidayete ereceksin :)))

BiPass 01 Aralık, 2010 15:46  

Sen isim vermemişsin ama ben açıklayayım; o “ayda 5000 dollar kazanan, istanbulun nezih semtlerinde rum evlerinde oturup haftasonları rumelihisarında brunch keyfi yapan arkadaş” benim. Off. O kadar lüks ve burjuva bir yaşantım var ki. Bir nevi Paris Hilton’um diyebiliriz. Hayatım boyunca böyle yaşadığımı ve altın bir beşikte doğduğumu da söylememe gerek yok heralde? Tabii ki ve hiç şüphesiz, sahip olduğum bu çok şahane hayat bana gökten zembille indi. Şu an bulunduğum yere gelmemde; en hafif tabiriyle bok gibi geçen ortaokul ve lise yıllarımda akşamları okuldan çıkıp eve giderken kesin yine dayak yiycem diye geri geri giden ayaklarıma, psikolojimin ebesi sikildiği için her daim taze kesiklerle dolu ellerime ve kendi evimde uyumama kendi babam tarafından izin verilmediği için yatıp uyuduğum yabancı yataklara -ve hatta bazen beton basamaklara- rağmen beynim patlayana ve gözlerim 5 numara miyop olana kadar ders çalışarak kazandığım üniversitenin zerre payı yok mesela. Sonra o üniversiteyi okurken sırf babamdan para istememek için (ki bi süre sonra “istesen de göndermem” demişti gerçi) dersten geri kalan zamanlarda girip çalıştığım işler; gecenin 12’sine kadar hosteslik yaptığım organizasyonlardan dönüşte geç kaldım diye yurda alınmayıp edebiyat fakültesinde uyuduğum geceler de öyle heyecan olsun diye yaşanmış gençlik maceraları zaten. 4 sene boyunca para biriktirebileyim ve mezun olduğumda iş bulabilecek kadar iş tecrübesi edinebileyim diye yurtta sabahlara kadar (bir bilgisayarım bile olmadığı için) el yazısıyla sayfalarca çeviri yapmış olmamın, 50 yaşındaki adamlar tarafından taciz edildim diye son gününde terkettiğim için parasını bile alamadan çalıştığım seminerlerin felan şimdiki hayatımı kurmamda en ufak bir etkisi olmadı, cidden bak. Ben hayatın adaletsizliğinden, Türkiyedeki eğitim sisteminin dengesizliğinden felan şikayet edip edip bunalımlara giriyordum ki; bütün bunlar bir anda bana bahşedildi.

BiPass 01 Aralık, 2010 15:46  

Zaten benim işim de o kadar eğlenceli ki, ah. Nasıl anlatsam. Herkes 20-30 yaş arası; hiç yaşlı insan yok burda. Hatta buna iş bile denemez; hergün sabah 8 akşam 6 çılgın partiler veriyoruz bu ofiste inanır mısın. Şu anda da sırf bu şirkette sözü geçen insanlarla aynı siyasi görüşe sahip değilim diye o çok şahane işimi kaybetmekle ve belki de aylarca işsiz kalmakla yüzyüze değilim zaten. Hayatım bloguma yazdıklarımdan ibaret ve zerre yaşam kaygım yok. Evet Godsy, anadolunun yobaz bir şehrinde yaşamak zorunda kalmış bir tek sen varsın aramızda, ah, benim seni anlamam nasıl mümkün olabilir? Bir tek sensin sevmediğin bir işte yaşlı ve kafa yapısı kendisine bir milyar yıl uzakta olan insanlarla çalışan; kredi borcu hesaplayan; bir tek sensin kimseyi tanımadığı bir şehirde yapayalnız kalan. Bakma ben burdan konuşuyorum işte. Mutsuzluk senin en doğal hakkınken ben sana kendine gel ve şikayet edip duracağına mutlu olmak için bişeyler yap diyorum sanki haddimmiş gibi. Halbuki sanane kızım? Bırak ne hali varsa görsün. Sanki benim hayatım yha. Hayır bu kısımda ironi/sarkazm/vs. vs. o senin çok iyi bildiğin söz sanatları felan yok valla bak, cidden kızıyorum kendime; banane yani? Çok üstüme vazifeydi senin derdin de; seni kendime yakın görüp, söylediklerimin ardındaki iyi niyeti anlayacağını düşünüp buraya bir yorum yazdım. Karşılığında da sen tutup o herşeyi çok iyi bildiğini sanan aklınca bana ayar vermeye kalkıştın. Ha bunu yapınca çükün uzadı mı bilmiyorum ama olup olan yine benim o gerizekalı iyi niyetime oldu, sonuçta yine benim kalbim kırıldı, benim asabım bozuldu.

Dünyanın en büyük gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; bugün elimde olan herşeyi kimseden en ufak bir yardım almadan, -sıfırdan değil- eksi 1500’den başlayarak ve tek başıma yaptım. BEN yaptım. Hayatımda bugüne gelene kadar neler gördüğüme ve yaşadığıma dair bildikleri gerçeğin binde biriyle sınırlı bir adamın bana layık gördüğü tanım ve etiketlerden çok daha fazlasıyım. İstediğin sidik yarışıysa, seni çüküm olmadan da yenerim. Çünkü ben, bu hayatta tanıdığım -sen dahil- tüm adamlardan daha erkeğim. Ama seninle bu savaşa girmiycem Godsy. Çünkü canım sıkılınca vakit geçsin diye değer verdiğim kalplerle sirtaki yapmak benim işim değil; gördüm ve anladım ki o alanda uzman sensin...

Godsyndrome 01 Aralık, 2010 18:35  

victor van dort: bence de bence de.
uyksz:memuriyette kaytarmak mevzusunda oldukça uzman gibisin müdür :)

ateş böceği:120 neydi dur muhasebe kitabına bakmam gerek.

bidost:Aslansın sen :)hep boğaza nazır bi mezar istemiştim.

caşilo:valla ya ahirette sorsalar direkt cehennemi boylamıştım.

Bipass: Godsyndrome'un dışında yukarıda linkleri olan 2 blogum daha var ciddi şeyler yazmak istediğimde oraya yazıyorum. Bu blogda olmayan tek şey ciddilik ve sen eski bir okurum olduğun halde espriyle yazılmış bi cümleye okurken gerçekten üzüldüğüm bi cevap vermişsin.Ben voodoogirle beyaztürk diyorum mesela oysa kendisi öğretmen,bidosta pis akp'li diyorum bidostun siyasetle hiç işi olmaz, corneliusa playboy diyorum ki kendisi gördüğüm en sadık adam... bunlar ilk aklıma gelenler ve hiçbirisi de böyle bi tepki vermedi şu ana kadar.Onlar gibi olmak zorunda değilsin tabii ki madem seni bu kadar kızdırdım sözlerimi geri alıyorum.Özür dilerim senden. Birisinin bana kızmasının tek güzel yanı var benim için, benimle ilgili gerçekte ne düşündüğünü öğreniyor olmak.O upuzun yazı da aklına bi saniyede gelmedi eminim demek ki benimle ilgili düşüncelerin bunlarmış, bu sayede öğrenmiş oldum.Canın sağolsun bipass, benim gibi "aşağılık" birisini de artık okumazsın zaten olur biter. Tekrar özür dilerim böyle biri olduğumu bilseydim espri yapmaya falan kalkmazdım. Hoşçakal.

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP