20090726

yüzyazıbirden

25 Temmuz 2009/yaş 26/evdeyim/dün,dünden önceki gün ve ondan önceki günkü gibi/film izleyeyim dedim "halk düşmanları" nı seçtim hem de, coni dep konusundaki düşüncelerimi biliyosunuz üstelik(bilmeyenler için hatırlatma;rimel manyaa-eroinman gibi tip var, oyunculuk dersen bana kalsa karate kid filminde bile oynayamaz.Vanessamı benden çaldığında 127 gün beddua etmiştim ama bişey olmadı)Film de bozuk çıktı/Kitap okuma serüvenim iki kitapla gidiyor.Zar adam:Vasat bi kitap "müdür elimdeki zarla üç attım indim altkata senin hatuna kaydım..." türü bişey.Bu ne bohem lan.Diğeri de Empati.Onu da sevmedim öbür kitabı da böyleydi bu adamın.İlle ucube kahramanlar olacak,normal bi insan seç lan bikere de bana bi ışık saç..yok arkadaş.Nerde ruh arızası var bu adamın kitabında. Kitaba para verdiğim günler gelince daha iyilerini de okuyciiim elbet.

Durum böyleyken kendime bi kave yaptım, ben yaptım,ellerimle yaptım,köpüklü bile oldu.Zaten kavede köpük ne işe yarar anlamadım bi türlü. Birayı köpürtsen kabahat,kolayı köpürtsen kabahat ama kahveye gelince kıymetli oluyor bu köpük.Açtım safiye aylağmı ah bu gönül şarkıları eşliğinde size yazıyorum gönül dostları.Bu radyocu tabirine de gıcık olurum ben, gönül dostu ne lan! Neyse işte aslında durum ümit besenden kader utansın ya da aksın göz nurum aksın,bundan böyle kör baksın türü şarkılara daha müsait ama yapacak bişey yok.Aslında ben hala yazıya giriş yapmakla meşgulum,elim geveze benim.Konuşurken 3.cümleden sonra stand by konumuna geliyorum esasen.Ne diyolardı bana hah klavye delüğanlusuyum.Hazır saçmalıyoruz,vaktimiz bol,bu güzel pazar akşamüstüsü(kelimeye bak) sonrası beni okuyorsanız sizin de vaktiniz bol demektir.Saçma maddeler halinde yazımıza devam edelim. Bakarsınız maddelerin sonunda düz yazıyla devam ederiz bi öykü yazarız belki -ya da bir karükatür diyerek abartmak istemiyorum- falan işte.

*İmza atarken çok geriliyorum.Sanki başımdaki insan enseme vurup "hadi lan puşt Barcelona'ya mı imza atıyon sanki, çabuk ol" diyecekmiş gibime geliyor.
*Ben küçük-kene (tüm -kene'leri ayrı yazışım bir sosyal duyarlılık esasında ,bu kanayan yarayı unutturmamaya çalışıyorum) hep serbest meslek nedir diye merak ederdim.Utancımdan soramazdım da herkes biliyormuş gibi bir hava vardı.Hayatımın ilerleyen dönemlerinde öğrendim.
*Bir de namaz ve türevleri esasında hoca "el fatiha" deyince milletin şap diye elini yüzüne götürmesini çözemiyordum(gene çocukkene)Hangi ara okudun o fatihayı be müslüman!
*Feysbuk zımbırtısında gördüm mutlaka hepiniz görmüşsünüzdür.Çünkü böyle şeyleri en geç ben görürüm.Kolama çamur atmışlar yine.Vay efendim böcekten yapılıyormuş.Lan bizzat ben kendim yılda 900 litre içiyorum.Sivrisinekten yapsan yine yetmez be! Bir hesap kitap yap da koy videoyu.Velev ki böcekten yapılıyor,kurbaayı yemiyor mu bu insanoğlusu,çekirgeyi,ahtapotu bile yiyorsun, içtiğin ilaçlarda ne var bilmiyorsun da böcee gelince mi öğğ!Zaten sigara içmeme mani oluyosunuz diye ankaranın tüm ortamlarını terk ettim.Kolama iftira atmayın bari.
*Yırs yırs ego(turkche kesmiyo da bazen)ben 14 yaşında bir çocukken,kırtasiyede Aristotales amcamın hayatını anlatan bir kitap alıyordum.O esnada bildiğin daş hatta mermer olmasına rağmen benimle aynı kırtasiyede bulunacak kadar mütevazı bi kız. bunu okul için mi alıyorsun diye sordu.Bende yoo okumak için dedim.Yüzünde bi gülümseme oldu.Zafer çarşısında daha ucuza bulabilirsin dedi.Tabi o yıllarda ben, baya bildiğin gerzeğim-utangaçım pisliğin tekiyim kısaca.Bana felsefeyi öğret bebeeem demedim. Ha şimdi bunu niye yazdım.Belki bu yazıyı okur."O bahsettiğin kız benim godsy,yıllar beni de mutlu edemedi.Gel kavuşalım artık" der diye düşündüm.
Bu arada ne post oldu bea.Rahat rahat nadasa bırakabilirim kendimi.En az 2 saat :p Çenen kopsun godsy nidaları eşliğinde huzurlarınızdan ayrılır-kene,mutlu pazarlar diliyorum.

Not:Mustafa Yolaşanla pazar 2009 diye bir program olmadığı için, hiçbir pazarım mutlu geçmiyor benim.

11 kişi karşıladı;:

Kediye Kafa Atan Psikopat Fare 26 Temmuz, 2009 19:47  

okumaya baslar-kene, aha biri daha pazar pazar kayısı koparmıs dedım :D
kızmadın di mi?kızma be.... bende senden farklı degilim nitekim..ne demisler deli deliyi dakkada bulurmus:D cekti bisiler benı buraya bu pazar aksamüstünde:D

Zeugma 26 Temmuz, 2009 19:54  

Valla benim de işim var ama hiç iplemeden oturup rahat rahat zevkle okudum .
Godsy yaz,durmadan yaz sen. Şahane olmuş yine oğluuuum :))
O merak ettiğin şeyleri ben hala ederim. Millet ne çabuk okuyor sahi ya Fatihayı :)) Valla bak :))
Serbest meslek işi de öyle..Serbest ama nee???? Hangi anabilim dalında bi kerem?? :D:D
Zafer çarşısındaki daş gibin kız da seni arıyormuş duyduğuma göre .Ahahaaa:)))
Sen çok yaşa Godsy ..Ellerin dert görmesin.Şahaneydi yaa :D

Neslihan 26 Temmuz, 2009 20:03  

sen yazmaya deva et zaten oyle senin gibi kayda deger kimse yazmiyo bende dahil..zaten bunalimdayim bide ben kahve yapip icebilsem offf off. hersey kutularin icinde, o yuzden sen o kopuklusunden kahveyi benim icinde de ic..

bi dost 26 Temmuz, 2009 22:06  

serbest meslek konusunda bizi aydınlatsana, aramızda hala bilmeyenler olabilir.. yoo, ben değilim ki o :$ ya değilim dedim!

kolaya çamur atılmasından nefret ediyorum ben de. yok fare varmış, yok cocacolanın kazanına insan düşmüş de sonra s..tir et demişler, insanlıkola olmuş o (insanlıkadin gibi oldu mellöye selam olsun). ay amaan. haftada bir'e düşürdük zaten içine etmeyin. aha şimdi de b.klu kola oldu:)

bu yazıdaki favori cümlem; "...bildiğin daş hatta mermer olmasına rağmen benimle aynı kırtasiyede bulunacak kadar mütevazı bi kız." güzeller fanusta yaşayacak değil ya, onlar da insan senin-benim gibi:) tamam yani senden-benden-bizden 100 kat güzel olabilirler ama..:( hadi görüşürüz

Arzu Breda 27 Temmuz, 2009 00:29  

Godsycim, sana azıcık mum görevi ifa edeyim..

Namaz ve türevleri ile ilgili soruna şöyle cevap verebilirim; "Allahümme salli ala Seyyidina Muhammedin ve ala Seyyidina ali Muhammed" okunur İstenise, sonrasında Fatiha da okunabilir. Sadece, Fatiha suresi de okunabilir.

Coca Cola konusunda ise yıllardan beri spam maillerle, bunun ham maddesinin bilmem ne böceği olduğu yazılarak, milletin içmesinin önüne geçeceğini sanan gerzekler tarafından yapılan bir eylemdir. Ama, yıllardır uğraşmalarına rağmen bir arpa boyu yol almış değiller.

Kırtasiyedeki "daş hatta mermer ... mütavazi kız" bölümünde koptum.. :DD

Haa, kahvenin köpüğü meselesi ise çok önemli.. Bilhassa, Türk kahvesi köpüksüz olursa, onu pişiren kız evde kalır.. Yaa, gördün mü, sen evde kalmıyacaksın bu durumda.. :))

Sevgiler..

BlahBlah 27 Temmuz, 2009 08:58  

kırtasiyeci kız bölümü feriştah fentezisi gibi geldi desem, bana doğru güdümlü godsy ayakkabısı fırlar mı? :)

Godsyndrome 27 Temmuz, 2009 12:27  

Kediye Kafa atan p. fare: Kızmadım kızmadım :D

Zeugma:Teşekkür ederim ablacım.

Bi dost:Ama o kızın saraylarda olması lazımdı.Yazık günah.

ArzuBreda:Sağol ama o mum görevi 13 sene önce lazımdı bana.Diğer konuda da haklısın.Bana varıcak kız yaşadı :)

Blahblah:Aşkolsun.Papatyadan,gülden başka ne fırlatabilirim ben sana ;)

Kumsal 27 Temmuz, 2009 12:59  

Ben anlamadım
nasıl konudan konuya atladın
çaktırmadan yan yan:))

Benimde sigarama dokundular

sadece sigara içilebilen bi cafe olsa olmazmı
sigara içmeyen giremez:)
illaki yasak

Nina Noctis 27 Temmuz, 2009 13:18  

Kazık kadar oldum ben hala o "el fatiha" olayını çözemedim.. motor takmış gibi...
Yetişemiyom ben!

PoLLy 27 Temmuz, 2009 13:27  

"aksın göz nurum aksın" cümlesi nasıl bir ruh hali gerektirir yaw? hadi şarkıdır, söledi adam diyelim.. ezberleyene ne demeli? sevgili godsy, sinek konusundaki itirafından beri, tırsıyorum ben senden :D

Godsyndrome 27 Temmuz, 2009 13:43  

Kumsal:Keşke dediğin gibi bi cafe olsa :D

Nina Noctis:Bence "allam şimdi yeri değil evde okurum" diyolar o esnada.

Polly:Yahu arabesk filminin en meşhur şarkısı o nasıl bilmezsin ayrıca itiraf ne demek arkadaşım ben duyduğumu anlattım sana iki dakkada psycho yaptın beni :D :D

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP