20090427

Sezon Finali

Unutmak Yok

Bunca zamandır nerede olduğumu soracak olursan
'Oldu birşeyler' demeliyim
oturmalıyım bir taşa
kararan dünyada,
kendini yemiş bitirmiş bir nehirde.
Korumasını bilmiyorum yitirdiklerini kuşların
Geride bıraktığım denizi
ya da çığlığını kızkardeşimin.
Nedir bu toprağın zenginliği?
Gün neden günle kapanıyor?
Neden karanlık gece çalkalanıyor ağzımda?
Ve ölüm neden?

Nereden geldiğimi sormayacak mısın?
Anlatayım sana; Kırık şeyleri
Acılı kapları
Sık sık tozlanan koca sığırları
ve tutulu kalbimi.

Bunlar ne belleğimizde uyanan sarı güvercinler,
ne de anılardır kuşaktan kuşağa akan.
Ağlayan yüzlerdir bunlar,
Parmaklardır gırtlağımızdaki,
ve toprağa düşen yapraklardır.
Yiten günün karanlığıdır.
Yeşertir kaleleri hüzünlü kanımızdaki.

İşte menekşeler ve işte kırlangıçlar,
Sevdiğim her şey
Tatlı mesajlar veren günbegün
açıkta zaman
tatlılığı artan.
Kaçamayız biz; Dişlerimizin arasından:
Neden kemiriyor boşa giden zaman
sessizlik kabuğunu?
Ne yanıt vereceğimi bilmiyorum.

O kadar çok ki ölümüz
Ve o kadar çok ki kızıl güneş önünde setler
Ve o kadar çok ki çarpık kabuklu başlar
Ve o kadar çok ki öpücüklerimizi engelleyenler
Ve o kadar çok ki unutmak istediklerim.

Pablo Neruda

5 kişi karşıladı;:

¢ido$ 27 Nisan, 2009 21:41  

Pablo Neruda'yı nasıl tanımlarım acaba? Hmm... Bilemedim, öyle kolay tanımlanabilecek bir şair değil benim gözümde ve bu şiir öyle güzel ki... "Ve o kadar çok ki unutmak istediklerim."

saklıdefter 28 Nisan, 2009 00:18  

Denize asla ulaşmayan ırmaklar
hangi yıldızlarla sürdürür konuşmayı?

P. Neruda

siminya 28 Nisan, 2009 00:29  

hiç bir şiiri tam anlamıyla terceme edilmemiş şair, asıl haliyle ilgisi bile olmayan bir dolu şiiri türkçede cirit atıyor

MyBiber 28 Nisan, 2009 00:31  

"Nerelerdeydin?" diye sorarsan
"Hep eskisi gibi", diyeceğim.
............................
"Nereden geliyorsun?" diye sorarsan
Bölük pörçük kelimelerle konuşmak zorundayım,
............................
İşte menekşeler, işte kırlangıçlar
Bize sevinç veren ne varsa,
geçici ve küçük duyarlıkların
yan yana göründüğü süslü kartpostallarda.

Ama bu sınırın ötesine geçmeliyim,
dişlemeliyim sessizliğin çevresindeki kabuğu,
Ne karşılık vereceğimi bilemem:

Öyle çok ki ölüler,
ve öyle çok ki al güneşle yarılmış hendekler,
ve öyle çok ki gemilere vuran miğferler,
ve öyle çok ki öpüşlerle kilitli eller,
ve öyle çok ki unutmak istediklerim.

:(

Slm Nbr 28 Nisan, 2009 23:22  

sırf son cümle için koca şiiri yazmış olabilirsin...

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP