20080904

Fransız Şarkılarının Tanrıçası


Deli dolu yüreği olan minicik bir kadındı. Kalpleri titreten sesiyle devleşti.

Édith Giovanna Gassion, 19 Aralık 1915 tarihinde Paris’in Belleville semtinde doğdu. Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransız askerlerinin Alman esir kamplarından kaçmasına yardım ettiği için idam edilen İngiliz hemşire Edith Cavell’in anısına ona Edith adı verildi. ‘Serçe’ anlamına gelen Piaf takma adını ise 20 yıl sonra alacaktı.

Annesi Annetta Giovanna Maillard (1895–1945) İtalyan asıllı bir göçmen ailesinden geliyordu. Babası Louis-Alphonse Gassion (1881–1944) ise sokaklarda gösteri yapan bir canbazdı.

14 yaşındayken babasının yanında sokaklarda şarkı söylemeye başladı. Kısa bir süre sonra da babasından ayrı şekilde kenar mahallelerde şarkı söylemeye başladı. 17 yaşındayken ilk ve tek çocuğunu doğurdu. Marcelle adını verdikleri bu talihsiz kız çocuğu 2 yaşında menenjitten öldü.

Gece klübü sahibi işletmecisi Louis Leplée 1935’te Pigalle civarında şarkı söylerken keşfettiği Édith’e ‘La Mome Piaf’ sahne adını verecek ve 1.47 boyundaki bu minik kadına sahne korkusunu yenmede yardımcı olacaktı.Paris argosunda ‘minik serçe’ anlamına gelen bu isim ilerleyen yıllarda efsaneleşecek, başka ülkelerdeki ufak tefek kadın şarkıcılar ‘minik serçe’ ünvanını kendilerine maletmeye çalışacaklardı.

1940’lardan itibaren ünlü insanlarla aynı çevrelere girip çıkmaya başlayan Édith Piaf 1944’te Yves Montand’ı keşfeden kişi oldu. 1950’lerin başındaysa Charles Aznavour’u kendisiyle turnelere çıkaracak ve müzik dünyasına sokacaktı.

İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda Avrupa’da ve Amerika’da tanınan bir yıldız olmuştu.

ŞARKILAR, ŞARKILAR...

Édith Piaf'la özdeşleşen ‘La vie en rose’ 1945’te yazılmış ve ilk defa 1946’da kaydedilmişti. Son şarkısı ise Nisan 1963’te kaydettiği ‘L'homme de Berlin’dir.

Marcel Cerdan’ın ölümünün ardından yakılan bir ağıt niteliğindeki ‘Hymne à l'amour’ (1949), bir bar kızının ümitsiz aşkını ve sevdiği adamı teselli etmeye çalışan sözlerini dile getiren ‘Milord’ (1959) ve pervasızca yaşanan bir hayatın ardından hiç pişmanlık duymaksızın gururla ayakta dikilen bir insanın cesaretini anlatan ‘Non, je ne regrette rien’ (1960) şarkılarıyla Édith Piaf ölümsüzlüğe kavuştu.

HAYATINDAKİ ERKEKLER

16 yaşından itibaren Édith Piaf’ın hayatına pek çok erkek girdi. Bunların arasında çocuğunu babası Louis Dupont, Albert adlı bir kadın satıcısı, Yves Montand gibi dev bir sanatçı da vardı.

Hayatında en çok sevdiği erkek ise orta siklet dünya şampiyonu boksör Marcel Cerdan’dı. Cerdan başkasıyla evliydi, Fransa’da zaten tanınan bir insandı. Ve Édith Piaf’la buluşmak üzere Ekim 1949’da Paris’ten New York’a uçarken uçağı düştü. Bu kazadan kurtulan olmamıştı.
Piaf iki kere evlendi. İlk eşi Jacques Pills ile 1952’de başlayan evlilikleri 1956’da sona erdi. 1962’de kendisinden 20 yaş küçük Yunan asıllı Théo Sarapo ile ikinci evliliğini yaptı. ‘A Quoi ça sert l’amour’ (Aşk neye yarar ki?) şarkısında Sarapo ve Piaf’ın muhteşem bir düeti vardır.

ÉDITH PIAF’IN ÖLÜMÜ

Fransız rivierasındaki Plascassier’de 10 Ekim 1963’te karaciğer kanserinden öldü. Son aylarında bilinci sıklıkla gidip geliyordu.

Eşi Theo Sarapo’nun aynı gece cenazesini gizlice Paris’e getirdiği, böylece hayranlarının “Édith Piaf’ın kendi evinde öldüğünü” düşüneceğini umduğu söylenir. 11 Ekim günü Édith Piaf’ın öldüğü açıklandıktan kısa bir süre (aynı gün içinde) çok sevgili dostu Jean Cocteau da hayata veda etti. Cocteau’nun Piaf’ın acısına dayanamadığı için kalp krizi geçirdiği söylenir.

Katolik Kilisesi Paris Başpiskoposu –sürdüğü hayat nedeniyle- Édith Piaf’ın cenaze törenini yapmayı reddetti. Tabutu Père-Lachaise mezarlığına götürülürken on binlerce hayranı korteje katıldı. Mezarlıktaki törende hazır bulunanların sayısı ise 100.000’i geçti.

Ünlü şarkıcı Charles Aznavour, Édith Piaf’ın cenaze törenini anlatırken “İkinci Dünya Savaşı sona ereli beri bütün Paris’in trafiğini tamamen kilitleyen başka bir olay yoktur.” dedi.

ÉDITH PIAF’IN ANISINA...

1982 yılında Sovyet astronom Ludmila Georgievna Karaçkina uzayda keşfettiği 3772 no.lu küçük gezegene Édith Piaf adını verdi.Paris’te 5 rue Crespin du Gast adresinde bir Édith Piaf müzesi bulunmaktadır.Père-Lachaise mezarlığında son eşi Theo Sarapo ile birlikte yatan Édith Piaf’ın mezarı, her yıl en çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilen mezar olma özelliğini korumaktadır.Olivier Dahan’ın yönettiği 2007 tarihli La Mome filmi Édith Piaf’ın hayat hikayesini anlatır. Bu filmde Piaf rolünü canlandıran Marion Cotillard, 2008 yılında En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar ödülünü aldı.
Kaynak:Güncel.net

1 kişi karşıladı;:

MyBiber 05 Eylül, 2008 01:22  

Ahhh Edith Piaf. Her gün ruhumu onun sesiyle yıkarım ben. Süregelen işlerimi yaparken o sırayla bendeki bütün şarkılarını söyler ve bedenim didinirken, arınmış ruhum bu dünyayı terk eder.

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP