Bu Blogda Ara

20080930

Bir etiketin daha sonuna geldik

Efenim şimdi bayramda yalnız kalmışım hüzünlü bir yazı yazmadan olmaz.Ama şu an hislerimi yazacak kadar da şebek halde değilim.Daha önceden yazdığım bir yazıyı paylaşayım,hassas kalpler etiketini kondurayım.Hassas kalplerin son yazısı olarak kayda geçsin.My fair lady köşemizden sonra hassas kalpler bölümünü de mühürleyelim.Artık beni eken,ablacım diyen,beni kendine aşık edip sonrada nihaha küçük aptal seni diyerek ağlatan bağyanların dışında hakiki aşk yazıları yazmayacağım.Sizi de baymamış olurum.Herkes mutlu olur.

.....Sigaraya başladığım gün gibi başladı her şey.Gittim hiç aklımda yokken rakı aldım.Başladım talihin elinde oyuncak oldum şarkısını dinlemeye.Aslında şarkıya eşlik etmesini hiç sevmem ama yaptım.Rakının bilyeli kapağı canımı sıktı.Kendi kendime söylenirken, Ayrılık Ateşten Bir Ok şarkısı çalmaya başladı.Unuttum kapağı anılara daldım.Ben böyle olacak adam mıydım sorusu sorulur ya hep.Masada oturup bunu düşünüyorsan zaten cevap evet’tir.O yüzden ben sormadım,direk kabullenme yolunu seçtim.Bu sırada Bir Tatlı Tebessümün şarkısına başlamıştı Zeki Bey.Zengin olsam ve yaşım yetseydi her gece kapatır gazinoyu Zeki Müren’i dinlerdim.Parayı oralarda ezer Zeki Bey’den evvel sirozdan giderdim herhalde.Rakıyı ne kadar özlediğimi fark ettim.6 aydan fazla olmuştu sanırım,şarap da tamam ama diğerleri içki falan değil.Rakı olur da Abdullah Yüce olmaz mı?Rahmetli bir asıldı Seher Vaktinde’ye.Ben çakırkeyif seviyesine yükselmiş oldum.Gençliğim geldi aklıma sabahın beşinde kalktığım hafta sonları…Ne kadar kötü günlerdi ve şimdi bakınca o kötü günler ne kadar sakin günlermiş. İlk fondipi Müzeyyenimle yaptım,ne söylüyor ama...Son kalan meşale gibi Müzeyyen Senar.O da gidince sonsuza kadar karanlık olacak sanki.Şarkılar seni söyleyecek Müzeyyen,dillerde nağme kalacak adın.Yahu ben niye bu kadar ara verdim ki rakıya.Bu arada yeni platonik aşkımı düşünüyordum.İyi kız hoş kız da fazla yaralı,belki bu kadar iddialı konuşmasının sebebi budur.Artık Yeşerecek Bir Dalım Yok diyordu şarkıda bu kız benim yeşeren dalım olur muydu?Hiç sanmıyorum.Kökler çürümüş,dal yeşerse nolur salak. Hem karasevdanın üstüne platonik aşk gitmez.O sırada gözüm raftaki Anayasa Hukukuna takıldı. Yüzüm ekşidi birden.Hani şair demiş ya içsem içkiden,içmesem dertten sarhoşum diye.Benimki de o hesap içsem yüreğim,çalışsam beynim acıyor.Ama yemişim kpss’yi diyerek.Bünyeye alkol almaya devam ediyorum. Behiye Aksoy başlıyor bu sefer.Ahımı hicranımı sakladım,sakladım gizli tuttum.Gönlümü yıllar yılı hayalinle avuttum.Her zaman ki gibi iç sesimle konuşuyorum ben bu arada,bu sesin sahibini görmeye başladığımda şizofrene bağlamış olucam zaten.O sırada Behiye Hanım sesleniyor:Kapın her çalındıkça o mudur diyeceksin.O kadar çok dedim ki Behiye Abla,sayısını ben bile unuttum.Artık demiyorum ama .Biliyorum ki en güzel aşklar hiç söylenmemiş aşklardır.Pişman olur da bir gün dönerse bana geri,gönül kapım kapalı o yüzden.Aslında mızmız mahalle karısı modundan çıkıp susmak gerek artık.Peki ama bu hal nedir diye sorarsan Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun…

2 kişi karşıladı;:

osuruktanteyyare 30 Eylül, 2008 22:46  

bugün bunalım takılıyoruz hep beraber anlaşıldı

stickman 02 Ekim, 2008 03:38  

"beni kendine aşık edip sonrada nihaha küçük aptal seni diyerek ağlatan bağyan"
dejavu lan.

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP