Bu Blogda Ara

20100619

Gelecek Olana

Bazen senin için sudoku gibi bişey olduğumu düşünüyorum.Şimdi bu cümleyi açmam gerekir çünkü kadınlar. "ne demek istiyorsun" diye sorarlar sık sık.Sen izah ederken seni dinlemezler aslında çoktan anlamışlardır sadece en uygun cevabı vermek için zaman kazanma sorusudur bu.
Sudokuyu sevip sevmediğini bilmiyorum.Ama o kadar ileri bi empati kabiliyetim var ki, kendimi; sevdiğin diziye yarım saat kala oyalanmak için eline aldığın sudokuya,kimyasal etkilerle seni gülümseten prozaca,ağlarken burnunu sildiğin mendile,şans getirmesi için yakana taktığın broşa benzetebilirim.
Daha kavuşmadan ayrılık lafı etmek uygun mu bilmiyorum ama ayrıldığımızda benim hakkımdaki düşüncelerini de söyleyebilirim.Ben senin en çirkin sevgilin olacağım muhtemelen, onunla hiç bi zaman gelecek planı yapmadım diyeceksin çünkü o planlarla aramızda hep bi "ama" var olacak. Senin zihninde ihaneti geçirdiğin zamanlar olacak ama ben aslında ansızın gelen bi sadakatsizliği yeğliyor olacağım.Bir tokat atsam gizliden gizliye mutlu olacağın anlarımız olacak ama ben sana öpücük kondurmayı seçeceğim.Senin bana seçenekler sunduğun bölümlerde ben karşılıklı bira içip susma taraftarı olacağım.Ben Ankara'ya aşıkken sırf bizim için gitmek isteyeceğim ama sen Ankara'dan nefret ederken kendin için kalmak isteyeceksin.Sebepler/ihtimaller her neyse işte iki kişi üç harfi aşamadığı için ya da bi kişi diğerini daha az sevdiği için gelecek bizim için rivayetli -miş'li saçma bi kelime olacak sadece.
Bu arada unutmadan; sana en özenli davranan sevgilin de ben olacağım.Özel günleri hiç unutmayacağım, jestler havada uçuşacak,seni sevdiğimden hep emin olacaksın.Beni gerçekten seviyo mu acaba diye düşünmene gerek kalmadığı için fazla bi gayret de göstermeyeceksin beni mutlu etmek için.
Melek de olmayacağım tabii ki bekleten taraf hep sen olacağın için ben her buluşmada sinir olacağım,benim için çok önemli bi adama "o kimdi" dediğinde izah etmek yerine dalga geçmeyi seçeceğim.Başlarda çok az konuştuğum için suçlayacaksın beni,sonlarda ise hiç susmadığım için.Seninle dakikalarca konuşup karşılığında "hıı,tamam o zaman" demenden nefret edeceğim.Sen bana düşük bel kotun çok yakışacağını söylerken ben bi türlü giyemediğim takım elbiseme onbeşinci kol düğmesini seçmekle meşgul olacağım zevklerimiz hiç bi zaman ortak olmayacak.Kağıda yazdığın hiçbişeyinin olmaması beni deli edecek.Hiç dolmakaleminin olmamasını hiç anlayamacağım.Seni ne kadar güldürsem,şaşırtsam da sırf bu sebep bile hayatındaki en sıkıcı sevgili olmama yetecek.
Bi gün sana "seni,sen olduğun için seviyorum ama gösterdiğim tüm ihtimam/özen ben seni sevdiğim için" diyeceğim.Bu sözlerin karşılığında da yüzüme bi tokat atıp gitmeni ya da boynuma sarılmanı bekleyeceğim ama sen sıkıldığından konuyu değiştirmek isteyeceksin.
Çok heyecanlı bi final de bekleme benden.Ben sana ayrılırken sırf kadın olduğun için siktirgit diyemeyen adam olacağım çünkü.Belki sırf bu yüzden biraz uzar ama kesin;Sessizce biter ve ben sana biteceğini en başta söylemişimdir zaten.
Bu arada sudokuyu hiç sevmem.

10 kişi karşıladı;:

krsnsk 19 Haziran, 2010 06:39  

Godys yine güzel sallamış.

sanitabant 19 Haziran, 2010 10:39  

hakikatli sallamışsın kesinlikle, bravo

dersaadet 19 Haziran, 2010 15:07  

Ben seni ilk defa adam akıllı okuyorum desem yalan olmaz. (Bu sanal alem insanlara 'sen' diyerek konuşturmayı öğretti bana, fazlasıyla samimi. Yazılarında Bukowski tadı var, beğendim. 'Zeka' kokan cümlelerin var. Tebrikler...

Godsyndrome 20 Haziran, 2010 13:23  

krnsk:her işii güzel yapıyorum ya elimde değil.
sanitabat:sağol müdür.
dersaadet:Ben kendimi henüz adam akıllı okumuş değilim inan,acı bi gerçekle karşılaşmaktan korkuyorum. Teşekkür ederim ayrıca.

Cavill 21 Haziran, 2010 23:49  

ve bunların hepsini bencilliğinden yapacaksın, bilmene rağmen sırf o duyguya yakın olmak için....bu durumda kurban kim?

Godsyndrome 22 Haziran, 2010 01:00  

jade:ben tüm bencilliğimle ben

kayra sultan 23 Haziran, 2010 10:31  

nasıl da çekiyorsun içine...

Godsyndrome 23 Haziran, 2010 12:15  

kayra sultan:itmek için yazılmıştı aslında :)

fake messiah 24 Haziran, 2010 01:01  

aslında isin en skik tarafı iş akıl kısımda pek çok kez bittiği hale zihinde tartılıp uygun senaryolara göre seçilmiş sözlerin dilden cıkıp hedefi bulması gerektiğinde işler hiç gerektiği gibi olmuyo.

su ana kadar kaç kavuşamama yazısı yazdım bilmiyorum-tamam lan biliyorum 2. çok az diye atraksiyona girem dedim-. o yazılarda pek çok kez sevdiğimi falan söyledim ama iş yüzüne söylemeye gelince tırtlanıp kalıyorum. bir yol yordam göster!

Godsyndrome 24 Haziran, 2010 11:07  

fake messiah:ne demiş şair: iki kere aptalım ben sevdim ve sevdiğimi söyledim. ona söylet bildiğim tek yöntem bu.

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP