20150407

27


Herşeyi akşama erteleyip -herşey dediğim de ufak tefek saçmalıklar- akşam olunca da öyle kalakalmak. Adam evlenmiş,çocuklar büyütmüş,akşamları misafirliklere gidiyor, hanımla market alışverişine çıkıyor,eşi dostu arıyor,halı saha maçına gidiyor,haberleri izliyor...Hayran olmamak elde değil.
İnsanın yaşama güdüsü cidden harikulade.Harikulade bi hayalkırıklığı. 
Ben mesela sadece duvara/tavana/kirişe ameleliğin ne kadar yansıması varsa işte ona bakabiliyorum akşamları.Yine de çabuk geçiyor akşamlar.İnsanlar bunca işi nasıl yetiştiriyor, merak ediyorum. Neden yaptıklarını anlamışlığım hiç olmadı zaten.
Oburluğum tutuyor bazen.Sen bilmezsin.Arasıra ben acıkırım.Bi hafta patates kızartması yerim mesela.Aynı şarkıyı üçbindefa dinlerim.Bütün tatlılarım sufleye döner ya da.Sefilleri özler yeniden başlarım.Yeni bişey keşfetmeye mecalim olmadığından ya da bulduklarımın çok güzel gelmesinden bilmiyorum.Şu ara Sezai Karakoç'la geçiyor akşamlar.Bu adamla rakı içebilmeyi ne çok isterdim.
Bu arada bugün ihtiyarın birine nasılsın diye sordular.Buna da şükür dedi. Sana da bu kadar hüzünlü gelir mi bu cümle? Ben yıllardır kimden duysam içim acır.Ne güzel demişti adamın biri.Tanrı'lar merhametleri olmadığı için Tanrı'dırlar.Neyse.
Dün ördek kovalamıştık,bugün hindilerden çok yaşa diye selam aldık.Bugün de nasip olmadı Türk kahvesi içmek,sevdiğimizin elini tutamadık.Bir günü de böyle harcadık.Ben uzun uzun anlatmaya çalışıp anlatamadım.Tek cümleyle bağlayıvermiş hoca:
"Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum"

070420152156

0 kişi karşıladı;:

Powered By Blogger

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP